nasib ~ ناصب
Kamus-u Fransevi - nasib ~ ناصب maddesi. Sayfa: 1261 - Sira: 25

Qu'est-ce que nasib ناصب , le sens du mot ناصب. A propos ناصب turque. Dictionnaire de langue ottomane
ناصب fransızca ne demek, ناصب anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
ناصب ماذا تقصد الفرنسية ناصب وسائل الفرنسية ناصب معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
nasib ~ ناصب güncel sözlüklerde anlamı:
NASiB ::: Nasbeden, bir şeyi bir şeye diken. * Gr: Harfi (e) diye üstün okutan.
NASiB ::: Pay, hisse, kısmet. * Bir kimsenin elde edebildiği şey.
nâsıb ::: (a. s. nasb'dan) : 1) nasbeden, (bir yere) diken. 2) a. gr. harfi üstün (e) okutan.
nasîb ::: (a. i.) : 1) pay, hisse. 2) birinin elde edebildiği şey. 3) Allah'ın kısmet ettiği şey
nasîb almak ::: [Bektaşilikte] tarikata girme tö reni yapılmak.
nasîb ::: (a. i.) : 1) pay, hisse. 2) nankör birinin elde edebildiği şey. 3) Allah'ın kısmet ettiği şey.
nâsir ::: (a. s. nesr'den) : 1) yayan,
nasîb almak ::: [Bektaşilikte] tarikata girme tö- saçan- 2' nesir va2an- reni yap. lmak. nas, r ; (a , . _ nasr. dan). nusret
nasib ::: nasip, kısmet.
NASiB ::: İnsanların en akıllısı, ölümü çok hatırlayandır. Ölümü çok hatırlayan insana, dünyâda şeref, âhirette yüksek dereceler nasîb olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Ey Allah'ım! Seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve senin sevgine beni yaklaştıracak şeyi sevmeyi bana nasîb et ve senin sevgini (sıcak ve harâretli günde) soğuk suyu sevmekten bana daha sevimli kıl. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
Allah'ım bana senin yolunda şehîd olmayı nasîb et. Peygamberin şehrinde ölmeyi kısmet et! (Hazret-i Ömer)
Yâ Rabbî! Bizlere nihâyetsiz rahmet hazînenden nasîb eyle! Hepimizi doğru yoldan ayırma! (İmâm-ı Rabbânî)
2. Allahü teâlânın ezelde takdir ettiği maddî ve mânevî rızık, kısmet.
Nasîbindir gezdiren yer yer seni,
Gâfil olma âkıbet yer, yer seni.
Bana kahve sunulmadı deme sen,
Nasîbin varsa gelir Yemen'den.
(Nâbi)
nasib ::: pay , kısmet , hisse
nasîb ::: pay , hisse , kısmet
nasib ::: pay
nasib ::: Tanrı’nın kula verdiği
nâsıb ::: (a. s. nasb'dan) 1) nasbeden, (bir yere) diken. 2) a. gr. harfi üstün (e) okutan.
NASİB :::