Çağdaş Sözlük

muhsan ~ محصن

Hazine-i Lûgat - muhsan ~ محصن maddesi. Sayfa: 426 - Sira: 15

Qu'est-ce que muhsan محصن , le sens du mot محصن. A propos محصن turque. Dictionnaire de langue ottomane

محصن fransızca ne demek, محصن anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

محصن ماذا تقصد الفرنسية محصن وسائل الفرنسية محصن معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

muhsan ~ محصن güncel sözlüklerde anlamı:

MUHSAN ::: Fık: Akıl. Büluğ. İslâmiyet. Hürriyet. Nikâh-ı sahih ile teehhül vasıflarını câmi olan kimse.

muhassan ::: (a. s. hısn'dan) : kuvvetlendirilmiş, istihkâmlanmış.

muhassın ::: (a. s.) : 1) kale gibî korunaklı ve sağlam kılan. 2) nâmahremden saklıyan.

muhsan ::: (a. s.) : [eskiden] akıl, bulûğ, İslâmiyet, hürriyet, nikâh-ı sahîh ile teehhül gibi evsâfı câmî olan kimse.

muhsın ::: (a. s.) : (bkz. : muhassın1, 2.

MUHSAN ::: Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:

Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenin (yahûdî, hıristiyan vb.) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mü'min kadınlardan muhsan olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden muhsan kadınlar da, nâmuslu olmak, zinâ etmemek ve gizli dost tutmamak üzere mehirlerini vermeniz şartıyla size helâldir... (Mâide sûresi: 5)

Zinâ haddi iki çeşittir. Birisi muhsan olan kişi içindir. Haddi (cezâsı) bir meydanda ölünceye kadar taşlanmaktır. İkincisi muhsan olmayan kimse içindir. Haddi (cezâsı) yüz sopadır. (Molla Hüsrev, Alâüddîn-i Haskefî)

Dünyâda yapılan işin karşılığının nasıl olacağını, Allahü teâlâdan başka kimse bilmez. İnsan bilgisi bunu anlıyamaz. Meselâ muhsan olan bir kimseyi kazf edene (zinâ lafı atana) seksen sopa vurulmasını emreylemiştir. (Ahmed Fârûkî)

İslâmiyet'te muhsan olan erkek veya kadına zinâ lafı atmak büyük günahtır. (Alâüddîn-i Haskefî)

MUHSÎ (El-Muhsî): Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Bütün mahlûkâtın sayısını, miktârını bilen ve kendisine hiçbir şey gizli olmayan.

Muhsî ism-i şerîfini söyliyen kimse, Allahü teâlânın izniyle başkalarını cezbeder, itâati altına alır. (Yûsuf Nebhânî)

muhsan ::: fık: akıl , büluğ , islamiyet , hürriyet , nikah-ı sahih ile teehhül vasıflarını cami olan kimse

muhassan ::: (a. s. hısn'dan) kuvvetlendirilmiş, istihkâmlanmış.

muhassın ::: (a. s.) 1) kale gibî korunaklı ve sağlam kılan. 2) nâmahremden saklıyan.

muhsan ::: (a. s.) [eskiden] akıl, bulûğ, İslâmiyet, hürriyet, nikâh-ı sahîh ile teehhül gibi evsâfı câmî olan kimse.

muhsın ::: (a. s.) (bkz. : muhassın1, 2.

MUHSAN :::

Fık: Akıl. Büluğ. İslâmiyet. Hürriyet. Nikâh-ı sahih ile teehhül vasıflarını câmi olan kimse