Çağdaş Sözlük

ateş ~ اتش

Hazine-i Lûgat - ateş ~ اتش maddesi. Sayfa: 5 - Sira: 21

Qu'est-ce que ateş اتش , le sens du mot اتش. A propos اتش turque. Dictionnaire de langue ottomane

اتش fransızca ne demek, اتش anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

اتش ماذا تقصد الفرنسية اتش وسائل الفرنسية اتش معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

ateş ~ اتش güncel sözlüklerde anlamı:

ATEş ::: f. Odun vs. gibi maddelerin yanmasından hasıl olan hâl. Od, nâr. * Kızgınlık, hararet. * Hiddet, gazab, şiddet. * Hayvanın çevik, hareketli ve oynak olması. * Yangın. * Gözyaşı. * Hastalık. * Harb, savaş.(Ateş unsuru, kâinatın bütün kısımlarını istilâ etmiş pek büyük bir unsurdur. Bir damar gibi kâinatın yaratılışından başlayarak her tarafa dalbudak salıp gelen şu şecere-i nâriyeye nazar-ı hikmetle dikkat edilirse, bu şecerenin başında, yani sonunda büyük bir meyvenin bulunduğu anlaşılır. Evet, toprağın içinde büyük ve uzun bir damarı gören adam, o damarın başında kavun gibi bir meyvenin bulunduğunu zannetmesi gibi, âlemin her tarafında damarları bulunan şu şecere-i nâriyenin de Cehennem gibi bir meyvesinin bulunduğuna bilhads yani sür'at-i intikal ile hükmedebilir. İ.İ.)

âteş ::: (f. i.) : 1) ot, hararet, kızgınlık.

âteş-i âb-perver ::: mec. kılıç, hançer.

âteş-i bahar ::: 1) kırmızı gül; 2) lâle.

âteş-i hecr ::: ayrılık ateşi.

âteş-i hûn-i hamiyyet ::: hamiyet kanının ateşi.

âteş-i Nemrûd ::: Nemrut'un, Hz. İbrahim'in halkı tenvir etmesine kızarak kendisini cezalandırmak üzere yaktırdığı ateş.

âteş-i rûmî ::: tar. deniz ve kara muharebelerinde kullanılan yangın çıkarma vâsıtalarından biri.

âteş-i sûzân ::: yakıcı ateş.

âteş-i ter ::: kırmızı şarap. 2) gözyaşı. 3) hastalık. 4) harb, savaş.

âteş ::: ateş

âteş ::: ‬ateş

Ateş ::: Vücut ısısının 37 dereceden yüksek olması

ateş ::: acı, coşkunluk, hınç, hırs, od, öfke, tehlike

ATEŞ :::

f. Odun vs. gibi maddelerin yanmasından hasıl olan hâl. Od, nâr. * Kızgınlık, hararet. * Hiddet, gazab, şiddet. * Hayvanın çevik, hareketli ve oynak olması. * Yangın. * Gözyaşı. * Hastalık. * Harb, savaş.(Ateş unsuru, kâinatın bütün kısımlarını istilâ etmiş pek büyük bir unsurdur. Bir damar gibi kâinatın yaratılışından başlayarak her tarafa dalbudak salıp gelen şu şecere-i nâriyeye nazar-ı hikmetle dikkat edilirse, bu şecerenin başında, yani sonunda büyük bir meyvenin bulunduğu anlaşılır. Evet, toprağın iç