hava ~ هوا
Hazine-i Lûgat - hava ~ هوا maddesi. Sayfa: 497 - Sira: 29

Qu'est-ce que hava هوا , le sens du mot هوا. A propos هوا turque. Dictionnaire de langue ottomane
هوا fransızca ne demek, هوا anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
هوا ماذا تقصد الفرنسية هوا وسائل الفرنسية هوا معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
hava ~ هوا güncel sözlüklerde anlamı:
HAVA ::: (Hevâ) Hava. Dünyayı çeviren atmosfer. Cevv. Yer ile gök arası. * Hafif yel. * Bir binanın üzerine kat çıkma hakkı. * Bir yerin hâli ve sıhhat bakımından durumu. * Müzikte ezgili ses, sadâ.
havâ ::: (a. i.) : 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.
Hava :::
- yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
Örnek: Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal - Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
Örnek: Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın. R. N. Güntekin - Gökyüzü.
- Çevreyi kuşatan boşluk.
- Esinti.
- Müzik parçalarında tür
Örnek: Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık. S. F. Abasıyanık - Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
- Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Yeryuvarını saran uçun ve uçuk katmanın oluşturduğu akışkan ortam.
- Dramatik durumu, karakterler, konuşma, dekor, giyim-kuşam, ışık, müzik aracılığıyla bir oyunun özelliğini, tinsel iklimini ortaya çıkaran öğe.
- Belirli bir çevreye, başka çevrelerden ayrı, değişik bir özellik sağlayan öğelerin oluşturduğu bütün.T. : atmosfer
hevâ ::: istek , nefis isteği , nefsin isteği
hava ::: (heva) hava , dünyayı çeviren atmosfer , cevv , yer ile gök arası , hafif yel , bir binanın üzerine kat çıkma hakkı , bir yerin hali ve sıhhat bakımından durumu , müzikte ezgili ses , sada
havâ ::: hava
havâ ::: hava
hevâ ::: istek
hevâ ::: nefis isteği
havâ ::: (a. i.) 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.
hava ::: ahvalruhiye, âlem, beste, cazibe, çevre, durum, eda, esinti, esir, gökyüzü, keyif, mu
hit, ortam, tarz
HAVA :::