TER ::: f. Rutubetli, ıslak, yaş. * Taze.

der ::: (f. s.) : "yırtan, yaran, yırtıcı, delen" mânâlarına kelimeyi sıfatlaştırır. Ciger-der : ciğer delen. Perde-der : perde yırtıcı, edepsiz. Sâf-der : saf yaran, sıra yaran.

derr ::: (a. i.) : 1) kimse, kişi. 2) s. güzel iş, güzel eser. Li-llâhi derrühû : mükâfatını Allah versin!

dörr ::: (a. i.) : inci. dürr-i Aden : Aden incisi. dürr-i girân-mâye : kıymetli iri inci. dürr-i güftâr : söz incisi.

dürr-i hoş-âb ::: iyi inci.

dürr-i istifa ::: seçkinlik incisi (Hz. Muhammed (Aleyhisselam)).

dürr-i meknûn ::: mahfazalı parlak inci.

dürr-i nâb ::: parlak, beyaz inci.

dürr-i nâzım ::: dizilmiş inci.

dürr-i nâ-süfte ::: delinmemiş inci; mec. kızoğlan kız.

dürr-i nefîd ::: dizi itici, inci dizisi.

dürr-i sadef-nişîn ::: sedefinden çıkmamış inci.

dürr-i sirâb ::: iri inci.

dürr-i şah-vâr, - şeh-vâr ::: (pâdişâha lâyık) iri inci.

dürr-i yegâne ::: eşi bulunmıyan, tek inci.

dürr-i yek-dâne ::: iri taneli inci.

dürr-i yetim ::: sedefinde tek olarak çıkan iri, büyük inci. mec. Hz. Muhammed (Aleyhisselam), [Farsçası "dür" dür].

ter ::: (f. s.) : 1) yaş, ıslak, rutubetli, Çeşm-i ter : yaş, ıslak göz. 2) taze : Gül-i ter : taze gül; Meyve-i ter : taze yemiş gibi.

Ter :::

1. Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı
   Örnek: O kadar sırsıklam ter içinde idi ki cesaret edemedi. Y. K. Karaosmanoğlu

dürr ::: inci

der ::: kapı

ter ::: taze , ıslak

der ::: ‬kapı

dürr ::: ‬inci

ter ::: ‬taze

ter ::: ıslak

der ::: (f. s.) yırtan, yaran, yırtıcı, delen

derr ::: (a. i.) 1) kimse, kişi. 2) s. güzel iş, güzel eser. Li-llâhi derrühû : mükâfatını Allah versin!

ter ::: (f. s.) 1) yaş, ıslak, rutubetli, Çeşm-i ter : yaş, ıslak göz. 2) taze : Gül-i ter : taze gül; Meyve-i ter : taze yemiş gibi.

TER :::