sütun ~ ستون
Hazine-i Lûgat - sütun ~ ستون maddesi. Sayfa: 264 - Sira: 30
Qu'est-ce que sütun ستون , le sens du mot ستون. A propos ستون turque. Dictionnaire de langue ottomane
ستون fransızca ne demek, ستون anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
ستون ماذا تقصد الفرنسية ستون وسائل الفرنسية ستون معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
sütun ~ ستون güncel sözlüklerde anlamı:
SüTUN ::: f. Direk, amud, rükün. Silindir biçiminde destek. * Gazete veya kitap sahifelerinde yukarıdan aşağıya olan bölünmüş kısımlardan herbiri. Kolon.
sittun ::: (a. s.) : altmış, (bkz : sittîn).
"); sîv ::: (f. i.) : elma. (bkz. : sîb, tuffâh).
sütün ::: (fi) : 1) direk. 2) gazete, kitap veya dergi gibi şeylerde sahifenin, yukardan aşağı doğru bölünmüş olduğu kısımlardan herbiri, kolon.
Sütun :::
- Herhangi bir maddeden yapılan, üstünde sütun başlığı denilen çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
Örnek: Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum. R. N. Güntekin - Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
Örnek: Böyle misaller sayıp dökmek gerekse, satırlar değil, sütunlar dolar. R. E. Ünaydın - Alt alta sıralanmış şeyler dizisi.
- Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey.
- Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey.
- (Mimarlık) Ayak olarak taşıyıcı görevi olan yuvarlak gövdeli taş direk. a. bk. ayak.
sütûn ::: direk
sütun ::: direk
sütûn ::: direk
sütün ::: (fi) 1) direk. 2) gazete, kitap veya dergi gibi şeylerde sahifenin, yukardan aşağı doğru bölünmüş olduğu kısımlardan herbiri, kolon.
sütun ::: dergi, direk
SÜTUN :::