Çağdaş Sözlük

sema ~ سما

Hazine-i Lûgat - sema ~ سما maddesi. Sayfa: 274 - Sira: 32

Qu'est-ce que sema سما , le sens du mot سما. A propos سما turque. Dictionnaire de langue ottomane

سما fransızca ne demek, سما anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

سما ماذا تقصد الفرنسية سما وسائل الفرنسية سما معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

sema ~ سما güncel sözlüklerde anlamı:

SEMA ::: Gök yüzü. Asuman. Gök. * Her şeyin sakfı. * Gölgelik. * Bulut ve emsali örtü.(Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) şöyle rivayet olunmuştur. Sema'ya uruç buyurdukları zaman kale burçları gibi bir mevkide bir takım melâike görmüştü. Bunlar birbirlerinin yüzüne doğru, mütekabilen yürüyüp gidiyorlardı. Bunlar nereye gidiyorlar diye Resul-i Ekrem (A.S.M.) Cebrâil'e (A.S.) sordu. Cebrâil: Bilmiyorum. Ancak yaratıldığımdan beri ben bunları görürüm ve evvel gördüğümün bir tânesini bir daha görmem dedi. Onlardan birine, ikisi birden: "Sen ne zaman halk olundun" diye sordular. O da: "Bilmiyorum. Ancak Cenab-ı Hak her dörtyüz bin senede bir yıldız halk eder. Ben yaratıldığımdan beri de dörtyüz bin yıldız halk etti" diye cevap verdi. Melâikenin kesretini ve kudret-i ezeliyenin vüs'at-ı tecelliyatını anlamalı... E.T.)

Sema :::


  1. Gök, gökyüzü, felek
    Örnek: Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. H. C. Yalçın

  2. İşitme, duyma.

  3. Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin.

  4. Gökyüzü.

semâ ::: gök , gökyüzü , asuman

semâ ::: ‬gökyüzü

sema ::: gök, gökyüzü

SEMA :::

Gök yüzü. Asuman. Gök. * Her şeyin sakfı. * Gölgelik. * Bulut ve emsali örtü.(Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) şöyle rivayet olunmuştur. Sema'ya uruç buyurdukları zaman kale burçları gibi bir mevkide bir takım melâike görmüştü. Bunlar birbirlerinin yüzüne doğru, mütekabilen yürüyüp gidiyorlardı. Bunlar nereye gidiyorlar diye Resul-i Ekrem (A.S.M.) Cebrâil'e (A.S.) sordu. Cebrâil: Bilmiyorum. Ancak yaratıldığımdan beri ben bunları görürüm ve evvel gördüğümün bir tânesini bir daha görmem dedi. Onlardan birine, iki