sıkıntı ~ صقنتی
Hazine-i Lûgat - sıkıntı ~ صقنتی maddesi. Sayfa: 301 - Sira: 21
Qu'est-ce que sıkıntı صقنتی , le sens du mot صقنتی. A propos صقنتی turque. Dictionnaire de langue ottomane
صقنتی fransızca ne demek, صقنتی anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
صقنتی ماذا تقصد الفرنسية صقنتی وسائل الفرنسية صقنتی معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
sıkıntı ~ صقنتی güncel sözlüklerde anlamı:
Sıkıntı :::
- İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
Örnek: İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. P. Safa - Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
Örnek: Sıkıntı ve ıstırapla sağa sola döndüm. A. Gündüz - Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
Örnek: İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim. S. F. Abasıyanık - Darlık, yokluk
Örnek: Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş. H. Taner - Sorun, problem, mesele
- müzâyaka.
sıkıntı ::: cefa, çile, düşünce, ezgi, eziyet, fırtına, gaile, hâl, hüzün, kahır, kambur, ka
ranlık, keder, kor, külfet, mesele, mihnet, problem, rahat, sancı, sorun, usanç, zarur
et, zehir, zor