kaba ~ قابه
Hazine-i Lûgat - kaba ~ قابه maddesi. Sayfa: 348 - Sira: 17
Qu'est-ce que kaba قابه , le sens du mot قابه. A propos قابه turque. Dictionnaire de langue ottomane
قابه fransızca ne demek, قابه anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
قابه ماذا تقصد الفرنسية قابه وسائل الفرنسية قابه معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
kaba ~ قابه güncel sözlüklerde anlamı:
Kaba :::
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
Örnek: Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. Ö. Seyfettin - Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
Örnek: Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar. R. H. Karay - Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
Örnek: Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum. H. R. Gürpınar - Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
Örnek: Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. O. C. Kaygılı
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: aba
kaba ::: abullabut, çirkin, ham, hantal, kabak, kalas, kötü, köylü, nadan, yoğun, yoz