vasıta ~ واسطه
Hazine-i Lûgat - vasıta ~ واسطه maddesi. Sayfa: 487 - Sira: 20

Qu'est-ce que vasıta واسطه , le sens du mot واسطه. A propos واسطه turque. Dictionnaire de langue ottomane
واسطه fransızca ne demek, واسطه anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
واسطه ماذا تقصد الفرنسية واسطه وسائل الفرنسية واسطه معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
vasıta ~ واسطه güncel sözlüklerde anlamı:
VaSITA ::: İki şeyi birbirine ulaştıran. * Aracı. Arada bulunan. Vasıtalık eden.
vâsıta ::: (a. i. c. : vesâit) : 1) iki şeyi birbirine bitiştiren üçüncü. 2) aracı, arada bulunan, araya giren, meyancı. 3) âlet, araç. 4) soy, soy kuşağının her biri. Bilâ-vâsıta : vasıtasız, doğrudan doğruya. Bi-l-vâsıta : vâsıta ile, birinin aracılığı ile. 5) ed. tercî ve terkîb-i bendleri teşkîl eden parçaları birbirine bağlıyan beyit, [terci'lerde tekrarlanır, terkiplerde değişir]
vâsıta ::: araç.
Vasıta :::
- Araç
Örnek: Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk - Aracı
Örnek: Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle! R. H. Karay - Aracılık.
vâsıta ::: araç , aracı
vâsıtâ ::: aracı
vâsıta ::: aracı
vâsıta ::: araç
vâsıta ::: alet
vâsıta ::: (a. i. c. : vesâit) 1) iki şeyi birbirine bitiştiren üçüncü. 2) aracı, arada bulunan, araya giren, meyancı. 3) âlet, araç. 4) soy, soy kuşağının her biri. Bilâ-vâsıta : vasıtasız, doğrudan doğruya. Bi-l-vâsıta : vâsıta ile, birinin aracılığı ile. 5) ed. tercî ve terkîb-i bendleri teşkîl eden parçaları birbirine bağlıyan beyit, [terci'lerde tekrarlanır, terkiplerde değişir]
vasıta ::: anahtar, aracılık, araç, taşıt
VÂSITA :::