Çağdaş Sözlük

ecil ~ اجل

Hazine-i Lûgat - ecil ~ اجل maddesi. Sayfa: 9 - Sira: 20

Qu'est-ce que ecil اجل , le sens du mot اجل. A propos اجل turque. Dictionnaire de langue ottomane

اجل fransızca ne demek, اجل anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

اجل ماذا تقصد الفرنسية اجل وسائل الفرنسية اجل معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

ecil ~ اجل güncel sözlüklerde anlamı:

ECiL ::: İşini geriye bırakan, geciktiren. * Geciktirilen, geriye bırakılan şey. * Bir yerde birikip toplanmış su.

ecel ::: (a. i. c. : âcâl) : muayyen olan vâde, ömrün sonu, hayâtın son demi.

ecel-i kaza ::: tehlikeye uğramak suretiyle, tesâdüfî olarak gelen ecel.

ecel-i mev'ûd, ecel-i' müsemmâ ::: tabiî olarak gelen ecel.

ecel-i nâ-gehân ::: ansızın gelen, ânî ölüm :

eceli ::: (a. s. celîl'den) : daha (en pek) celîl, çok büyük, en ulu.

ecell-i mahlûkât ::: (mahlûkların en üstünü) : insan.

ecl ::: (a. i.) : sebep, illet. : O ecelden : o sebepten.

icl ::: (a. i.) : hek. boyun tutukluğu, boyun ağrısı, fr. torticolis.

ecel ::: hayatın sonu

ecell ::: çok büyük , ulular ulusu

ecil ::: işini geriye bırakan , geciktiren , geciktirilen , geriye bırakılan şey , bir yerde birikip toplanmış su

ecel ::: ‬hayatın sonu

ecell ::: ‬çok büyük

ecell ::: ulular ulusu

ecl ::: (a. i.) sebep, illet. : O ecelden : o sebepten.

icl ::: (a. i.) hek. boyun tutukluğu, boyun ağrısı, fr. torticolis.

ECİL :::

İşini geriye bırakan, geciktiren. * Geciktirilen, geriye bırakılan şey. * Bir yerde birikip toplanmış su

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: