taraf ~ طرف
Hazine-i Lûgat - taraf ~ طرف maddesi. Sayfa: 312 - Sira: 22
Qu'est-ce que taraf طرف , le sens du mot طرف. A propos طرف turque. Dictionnaire de langue ottomane
طرف fransızca ne demek, طرف anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
طرف ماذا تقصد الفرنسية طرف وسائل الفرنسية طرف معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
taraf ~ طرف güncel sözlüklerde anlamı:
TARAF ::: Yan, yön. * Yer, memleket, ülke. Kıt'a. * Taraftarlık, sahip çıkmak, korumak. * Aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
taraf ::: (a. i. c. : etraf) : 1) yan, yön. 2) bölge, yer, memleket, ülke, kıt'a 3) [bir kimsenin] yanı. 4) tarafdarlık, sahip çıkma, koruma. 5) aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bî-taraf : tarafsız, hiç birtarafı tutmıyan.
tarf ::: (a. i.) : 1) bakış. 2) göz ucu.
taraf ::: yan, yön.
Taraf :::
- Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
Örnek: Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat... R. H. Karay - Yön, yan, doğrultu
Örnek: Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor. M. Ş. Esendal - Yöre, yer
Örnek: Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu. H. Taner - İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
- Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
- Bir şeyin belli bölümü, kısmı.
- yan.
tarf ::: bakış , akış , göz , nazar
taraf ::: yön , ülke , yer , yan
taraf ::: yön
taraf ::: ülke
taraf ::: muhatap iki kişiden her biri
taraf ::: yer
tarf ::: akış
taraf ::: (a. i. c. : etraf) 1) yan, yön. 2) bölge, yer, memleket, ülke, kıt'a 3) [bir kimsenin] yanı. 4) tarafdarlık, sahip çıkma, koruma. 5) aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bî-taraf : tarafsız, hiç birtarafı tutmıyan.
tarf ::: (a. i.) 1) bakış. 2) göz ucu.
taraf ::: cephe, cihet, kanat, nazır, semt, veçhe, yaka, yan, yer, yön, yöre, yüz
TARAF :::