Çağdaş Sözlük

abes ~ عبث

Hazine-i Lûgat - abes ~ عبث maddesi. Sayfa: 323 - Sira: 14

Qu'est-ce que abes عبث , le sens du mot عبث. A propos عبث turque. Dictionnaire de langue ottomane

عبث fransızca ne demek, عبث anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

عبث ماذا تقصد الفرنسية عبث وسائل الفرنسية عبث معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

abes ~ عبث güncel sözlüklerde anlamı:

ABES ::: Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters.

ABES ::: Oyuncak kabilinden faydasız ve boş amel. Lüzumsuz ve gayesiz iş. Tesadüfi. (Bak: Gaye)

abes ::: (a. s.) : boş, saçma [şey]. Abesle iştigal etmek : boş şeylerle uğraşmak.

abes ::: saçma, gayesiz, hikmetsiz, gereksiz.

ABES ::: Namazda abes hareketler mekruhtur. Elbise ile oynamak gibi. Namazda faydalı hareketin meselâ eli ile alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantolonun tozunu silkmek, mekruhtur. Kaşınmak abes değilse de, bir rüknde, eli üç kere kaldırmak, namazı bozar. (İbn-i Âbidîn)

Abesle meşgul olmak insanı lehv ve la'ba (oyun ve eğlenceye) sürükler. Bâzı lüzumsuz şeyler insanın abes işlere dalmasına sebeb olur. (Murâd-ı Münzâvî)

Abes :::


  1. Akla ve gerçeğe aykırı.

  2. Gereksiz, lüzumsuz, yersiz, boş
    Örnek: Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes. R. H. Karay

abes ::: saçma , boş , abes

abes ::: ‬saçma

abes ::: abes

abes ::: boş

abes ::: beyhude

abes ::: faydasız

abes ::: (a. s.) boş, saçma [şey]. Abesle iştigal etmek : boş şeylerle uğraşmak.

abes ::: boş, gereksiz, yersiz

abes :::

Akla ve gerçeğe aykırı; gereksiz; yersiz; boş şey; saçma; anlamsız

ABES :::

Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters