Çağdaş Sözlük

kadir ~ قدر

Hazine-i Lûgat - kadir ~ قدر maddesi. Sayfa: 358 - Sira: 24

Qu'est-ce que kadir قدر , le sens du mot قدر. A propos قدر turque. Dictionnaire de langue ottomane

قدر fransızca ne demek, قدر anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

قدر ماذا تقصد الفرنسية قدر وسائل الفرنسية قدر معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

kadir ~ قدر güncel sözlüklerde anlamı:

KADiR ::: Bir işi yapmaya gücü yeten. Kudret sâhibi ve herşeye kudreti yeten. (Allah C.C.)

KADiR ::: Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan. Nihayetsiz kudret sahibi. (Allah C.C.)(İnsan kâinatın ekser envâına muhtaç ve alâkadardır. İhtiyâcâtı âlemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi ebedî Cenneti de arzu eder. Bir dostunu görmeğe müştak olduğu gibi, Cemil-i Zülcelâli de görmeğe müştaktır. Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyâret etmek için o menzilin kapısını açmağa muhtaç olduğu gibi, berzaha göçmüş yüzde doksandokuz ahbabını ziyâret etmek ve firak-ı ebediden kurtulmak için koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acâib olan âhiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp âhireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadir-i Mutlakın dergâhına ilticaya muhtaçtır. İşte şu vaziyette bir insana Hakiki Ma'bud olacak; yalnız her şeyin dizgini elinde, her şeyin hazinesi yanında, her şeyin yanında nâzır, her mekânda hâzır, mekândan münezzeh, acizden müberra, kusurdan mukaddes, nakıstan muallâ bir Kadir-i Zülcelâl, bir Rahim-i Zülcemâl, bir Hakim-i Zülkemâl olabilir. S.)

kader ::: (a. i. c. : akdâr) : 1) inanılması Islâmî îman esaslarından olmak üzere insanların başına gelecek her türlü işlere dâir Allah'ın ezelî hüküm ve takdîri. (bkz. : kaza).

kader-i ilâhî ::: Allah'ın takdîri, alın yazısı. 2) takat, güc, kuvvet. 3) talih, baht.

kadîr ::: (a. s. kudret'den.) : tükenmez kudret sahibi olan Allah. [Allah adlarındandır] . (bkz. : kadir2.

kadir ::: ("ka" uzun okunur.) : 1) kudret sahibi; kudretli, kuvvetli, güçlü. 2) h. i. Allah. 3) i. Abdülkadir'den bozma erkek adı.

kadr ::: (a. i.) : 1) değer, îtibâr. 2) onur, şeref, haysiyet; meziyet. 3) rütbe, derece. Alî-kadr : derecesi ve rütbesi yüce. Leyle-i kadr

(kadir gecesi) ::: Kur'ân-ı Kerîm'in nüz&le başladığı ramazanın yirmi yedinci gecesi ki, içinde bu gece bulunmıyan, bin aya bedeldir. Sûret-ül-Kadr : Kur'ân-ı Kerîm'de kadir gecesinin yüceliğini bildiren sûre. (bkz. : şeb-i kadr). 4) astr. kadir, yıldızlan, parlaklık derecelerine göre birbirinden ayırdetmek için yapılan tasnifte her dereceden biri, [birinci kadirden (yâni en parlak) altıncı kadire kadar olan yıldızlar gözle görülebilir; teleskopların kuvveti arttıkça daha küçük kadirdeki yıldızları görmek kabildir. Şimdiki halde bu sınır 21) ci kadirdedir. Parlaklıkları, daha yakın mesafede olduklarından dolayı, çok yüksek olan semavî cisimler

kadr-i evvel ::: astr. parlaklık derecesi 1 olan (yıldız).

kadr-i sânî ::: astr. parlaklık derecesi 2 olan (yıldız).

Kadîr ::: güçlü.

KaDiR ::: 1. Allahü teâlânın sıfatlarından biri; gücü her şeye yeten, hakîkî kudret sâhibi.

Âyet-i kerîmede Allahü teâlâ meâlen buyuruyor ki:

Bütün mülk ve saltanat, yed-i kudretinde olan Allahü teâlâ, her türlü noksanlıktan uzaktır. O, her şeye kâdirdir. (Mülk sûresi: 1)

Yâ Rabbî! Bizlere ihsân ettiğin nûrunu, nîmetlerini arttır. Günâhlarımızı, kusurlarımızı ört! Kusurlarımız, kabahatlarımız çok. Fakat sen, her şeye kâdirsin, her şeyi yaparsın! (İmâm-ı Rabbânî)

Allahü teâlâ ölüyü diriltmeye, taşı konuşturmaya ve yürütmeye ve uçurmaya kâdirdir. Gökleri ve Kürsî'yi ve Arş'ı ve yeri ve bütün kâinâtı kısa zamanda yok etmeğe ve tekrar yaratmaya kâdirdir. Zîrâ bunların hepsi mümkündür, sonradan yaratılmıştır. (İmâm-ı Birgivî)

2. Gücü yeten.

Kızdığı zaman istediğini yapmaya kâdir olan (müslüman) bir kimse, kızmazsa, Allahü teâlâ kıyâmet günü onu herkesin arasından çağırır. Cennet'te istediğin yere git der. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Gazaba gelen bir kimse, dilediğini yapmaya kâdir olduğu hâlde yumuşak davranırsa, Allahü teâlâ, onun kalbini, emniyet ve îmân ile doldurur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Kadir :::


  1. Değer, kıymet, itibar.

  2. Bir yıldızın parlaklık bakımından bulunduğu basamak.

  3. Güçlü, gücü yeter, erkli.

  4. "Her şeye gücü yeter" anlamında Tanrı'nın sıfatlarından biri.

  5. 1. Kuvvetli, güçlü, kudret sahibi. 2. Allah'ın adlarındandır.

kādir ::: güç , kudret sahibi , nihayetsiz kudret sahibi (allah)

kader ::: ilahi takdir

kadîr ::: çok güçlü

kâdir ::: güçlü

kadr ::: değer , kıymet , itibar , haysiyet , derece , şeref

kader ::: ‬ilahî takdir

kâdir ::: ‬güçlü

kadîr ::: ‬çok güçlü

kadr ::: ‬değer

kadr ::: şeref

kadr ::: derece

kadîr ::: (a. s. kudret'den.) tükenmez kudret sahibi olan Allah. [Allah adlarındandır] . (bkz. : kadir2.

kadir ::: (

kadir ::: değer, güçlü, itibar, kıymet, kudretli

KADÎR :::

Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan. Nihayetsiz kudret sahibi. (Allah C.C.)(İnsan kâinatın ekser envâına muhtaç ve alâkadardır. İhtiyâcâtı âlemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi ebedî Cenneti de arzu eder. Bir dostunu görmeğe müştak olduğu gibi, Cemil-i Zülcelâli de görmeğe müştaktır. Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyâret etmek için o menzilin kapısını açmağa muhtaç

KADİR :::

Bir işi yapmaya gücü yeten. Kudret sâhibi ve herşeye kudreti yeten. (Allah C.C

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: