Çağdaş Sözlük

muallak ~ معلق

Hazine-i Lûgat - muallak ~ معلق maddesi. Sayfa: 450 - Sira: 8

Qu'est-ce que muallak معلق , le sens du mot معلق. A propos معلق turque. Dictionnaire de langue ottomane

معلق fransızca ne demek, معلق anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

معلق ماذا تقصد الفرنسية معلق وسائل الفرنسية معلق معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

muallak ~ معلق güncel sözlüklerde anlamı:

MUALLAK ::: Askıda. Hakkında karar verilmemiş, hallolunmamış. * Havada boşta duran. * Sürüncemede kalmış iş. * Edb: Açık hece, bir vokalle okunan hece. (Bak: Müsned)

muallâk ::: (a. s. alâka'dan) : 1) ta'lîk edilmiş, asılmış, asılı. 2) havada, boşta duran [bir yere dayanmadan] . 3) sürüncemede kalmış [iş] . 4) bağlı. 5) ed. açık hece, yânî bir vokal vâsıtasiyle okunan tek harf : "bâ" hecesi gibi. 6) g. s. bir yazı sitili.

muallâk bî-ş-şart ::: huk. [eskiden] talikteki ceza.

muallâk-un-aleyh ::: huk. [eskiden] üzerine talik vâki olan şart. ["borçlun gelirse kefilim" gibi. Burada borçlunun gelmesi muallak-un-aleyh, yânî şartır]

muallak ::: boşlukta, askıda.

Muallak :::


  1. Asılmış, asılı.

  2. Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış
    Örnek: Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. Ö. Seyfettin

muallak ::: askıda

muallâk ::: asılı , boşta

muallak ::: ‬asılı

muallak ::: havada

Muallak ::: Havada boşta duran; sürüncemede kalmış

muallâk ::: (a. s. alâka'dan) 1) ta'lîk edilmiş, asılmış, asılı. 2) havada, boşta duran [bir yere dayanmadan] . 3) sürüncemede kalmış [iş] . 4) bağlı. 5) ed. açık hece, yânî bir vokal vâsıtasiyle okunan tek harf :

Muallak ::: Havada boşta duran; sürüncemede kalmış

muallak ::: asılı

muallak :::

havada boşta duran; sürüncemede kalmış

MUALLAK :::

Askıda. Hakkında karar verilmemiş, hallolunmamış. * Havada boşta duran. * Sürüncemede kalmış iş. * Edb: Açık hece, bir vokalle okunan hece. (Bak: Müsned