musa ~ موسی
Hazine-i Lûgat - musa ~ موسی maddesi. Sayfa: 469 - Sira: 5
Qu'est-ce que musa موسی , le sens du mot موسی. A propos موسی turque. Dictionnaire de langue ottomane
موسی fransızca ne demek, موسی anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
موسی ماذا تقصد الفرنسية موسی وسائل الفرنسية موسی معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
musa ~ موسی güncel sözlüklerde anlamı:
MUSA ::: Beni İsrâil peygamberlerinden Hz. Musa'nın (A.S.) ismi. Dört büyük kitaptan birisi olan Tevrat, vahiy yoluyla kendisine gelmiştir. Yahudilerin en büyük peygamberidir. Şeriatı, İsa'ya (A.S.) kadar devam etti. Yusuf'un (A.S.) soyundan Yuşa nâmındaki peygamberi yerine tâyin ederek vefat etmiştir. Mısır firavununa karşı mücadele etti. Harun (A.S.) kardeşi ve kendi veziri hükmünde idi.(Mısır Kıt'ası, kumistan olan Sahra-yı Kebir'in bir parçası olduğundan Nil-i Mübarek'in feyziyle gâyet mahsuldâr bir tarla hükmüne geçtiğinden, o cehennem-nümun sahra komşuluğunda şöyle cennet-misal bir mevki-i mübarekin bulunması, felâhat ve ziraatı, ahalisinde pek mergub bir surete getirmiş ve o sekenenin seciyesine öyle tesbit etmiş ki ziraatı, kudsiye; ve vasıta-ı ziraat olan "Bakar"ı ve "Sevr"i mukaddes, belki mâbud derecesine çıkarmış. Hattâ o zamandaki Mısır milleti, sevr'e, bakar'a ibadet etmek derecesinde bir kudsiyet vermişler. İşte o zamanda Benî-İsrail dahi, o kıt'ada neş'et ediyordu ve o terbiyeden bir hisse aldıkları, "İcl" mes'elesinden anlaşılıyor.İşte Kur'an-ı Hakîm, Hazret-i Musa Aleyhisselâm'ın risaletiyle, o milletin seciyelerine girmiş ve istidatlarına işlemiş olan o bakar-perestlik mefkuresini kesip öldürdüğünü, bir bakar'ın zebhi ile ifham ediyor. S.)
MUSA ::: Vasiyet olunan mal. * Menfaat.
mûsâ ::: (a. s. vesâyet'den) : 1) vasiyet olunan mal ve menfaat. mûsâ-bih : vasiyet olunan şey. mûsâ-leh : kendisine bir şey vasiyet olunan [adam] . 2) tavsiye olunmuş, tavsiye edilmiş.
musa ::: beni israil peygamberlerinden hz , musa'nın ismi , dört büyük kitaptan birisi olan tevrat , vahiy yoluyla kendisine gelmiştir , yahudilerin en büyük peygamberidir , şeriatı , isa'ya kadar devam etti , yusuf'un soyundan yuşa namındaki peygamberi yerine tayin ederek vefat etmiştir , mısır firavununa karşı mücadele etti , harun kardeşi ve kendi veziri hükmünde idi , vasiyet olunan mal , menfaat
mûsâ ::: (a. s. vesâyet'den) 1) vasiyet olunan mal ve menfaat. mûsâ-bih : vasiyet olunan şey. mûsâ-leh : kendisine bir şey vasiyet olunan [adam] . 2) tavsiye olunmuş, tavsiye edilmiş.
MUSA :::