vukuf ~ وقوف
Hazine-i Lûgat - vukuf ~ وقوف maddesi. Sayfa: 492 - Sira: 3
Qu'est-ce que vukuf وقوف , le sens du mot وقوف. A propos وقوف turque. Dictionnaire de langue ottomane
وقوف fransızca ne demek, وقوف anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
وقوف ماذا تقصد الفرنسية وقوف وسائل الفرنسية وقوف معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
vukuf ~ وقوف güncel sözlüklerde anlamı:
VUKUF ::: Bir şeyi bilme. Öğrenmiş olma. * Bir hâlde kalma. * Durma, duruş.
vukuf ::: ("ku" uzun okunur, a. i.) : 1) durma, duruş, (bkz. : tevakkuf). 2) bir halde, olduğu gibi kalma, ilerileyip veya gerilememe. 3) anlama, bilme, öğrenme, haberli olma, bilgi. Ehl-i vukuf : "bilirkişi. Erbâb-ı vukuf : bir şey hakkında mükemmel bilgisi olanlar, bilirkişiler. Kesb-i vukuf : haberi olma, öğrenme. Sinn-i vukuf : olgunluk haddi.
vukuf-ı adedî ::: tas. Nakşî tarîkatindeki on bir tâbirden biri. [diğerleri : hûş der dem; nazar ber kadem; sefer der vatan; halvet der encümen; yâd-gerd; bâz-keşt; nigâh daşt; yâd daşt; vukuf-ı kalbî; vukuf-ı zaman]
vukuf-ı kalbi ::: tas. 1) kalbin Allah'tan agâh olması; 2) nakşî tarîkatindeki on bir tâbirden biri. (bkz. : vukuf-ı adedî).
vukuf-ı zamânî ::: tas. 1) her anda hâlinden haberdâr olma : 2) Nakşî tarîkatindeki on bir tâbirden biri. (bkz. : vukuf-ı adedî).
vukuf ::: bilme, biliş.
Vukuf :::
- Anlama, bilme, bilgi
Örnek: Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor. Y. K. Karaosmanoğlu
vukuf ::: bir şeyi bilme , öğrenmiş olma
vukûf ::: bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olma
vukûf ::: bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olma
vukuf ::: (
vukuf ::: bacarıklık, bilgi, bilik
VUKUF :::