Çağdaş Sözlük

ala ~ الا

Hazine-i Lûgat - ala ~ الا maddesi. Sayfa: 59 - Sira: 2

Qu'est-ce que ala الا , le sens du mot الا. A propos الا turque. Dictionnaire de langue ottomane

الا fransızca ne demek, الا anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

الا ماذا تقصد الفرنسية الا وسائل الفرنسية الا معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

ala ~ الا güncel sözlüklerde anlamı:

ALA ::: Bahşişler. Lütuflar. Nimetler. İhsanlar.

ALA ::: Yükseklik. Büyüklük. şeref. şan.

ALA ::: İtl. İtalyancadan gelen tabirlerin başında bulunup (usulünce, tarzında) manasını ifade eder. Meselâ: Alaturka $: Türk tarzında gibi.

ALA ::: f. Kirleten, kirli yapan.

ALa ::: Gr:Arabçada harf-i cerdir. Buna isim diyen de olmuştur. Müteaddit mâna ile kelimenin başına getirilir; manevî istilâ ve tefevvuk bildirmek için ekseriyâ mecrurunu istilaya delâlet eder. Bazan mecrurunun mukabiline müstâli olur. (maa) gibi müsahabet için gelir. (lâm) gibi tâlil için olur. Mücaveze için olur. Harf-i cer olan (min) mânâsına ve zarfiyyet için ve harf-i cer olan (bâ) mânâsına isim olur. "yukarıda" manasına gelir. * Üstünde, üzere.

alâ ::: (a. i.) : rütbece yükseklik büyüklük, şeref, şan.

âlâ ::: (a. i. ely'in c.) : ihsanlar, bahşişler.

âlâ ::: (f. s.) : kirleten.

elâ ::: (a. e.) : başlama ve tenbih edâtıtıdır; nazımda ve sözün başında kullanılır; bundan sonra "ey!" nidası gelir.

elâ eyl ::: şimdi, bilmiş ol ki!

illâ ::: (a. e.) : 1) den başka, meğer. 2) aksi halde. 3) ille, mutlaka.

âlâ ::: en yüce, daha iyi, pek iyi.

alâ ::: üst, üzere.

Ala :::


  1. Karışık renkli, çok renkli, alaca.

  2. Açık kestane renginde olan, ela (göz).

  3. Kekliğin boynundaki siyah halka.

  4. Alabalık.

  5. İyi, pekiyi
    Örnek: Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. H. E. Adıvar

  6. bk.Alanin

âlâ ::: üst , yücelik , şeref , üstü , üzere

illâ ::: -den başka , ille de , mutlaka , ne olursa olsun

ala ::: yükseklik , büyüklük , şeref , şan , itl , italyancadan gelen tabirlerin başında bulunup (usulünce , tarzında) manasını ifade eder , mesela: alaturka: türk tarzında gibi , kirleten , kirli yapan , bahşişler , lütuflar , nimetler , ihsanlar

alâ ::: ‬yücelik

alâ ::: şeref

alâ ::: ‬üst

alâ ::: üstü

alâ ::: üzeri

illâ ::: ‫-

illâ ::: ‬den başka

illâ ::: ille de

illâ ::: mutlaka

illâ ::: yoksa

illâ ::: aksi takdirde

alâ ::: (a. i.) rütbece yükseklik büyüklük, şeref, şan.

âlâ ::: (a. i. ely'in c.) ihsanlar, bahşişler.

âlâ ::: (f. s.) kirleten.

elâ ::: (a. e.) başlama ve tenbih edâtıtıdır; nazımda ve sözün başında kullanılır; bundan sonra

illâ ::: (a. e.) 1) den başka, meğer. 2) aksi halde. 3) ille, mutlaka.

alâ ::: çok iyi

ala ::: alaca

âlâ ::: iyi, pek iyi

ALA :::

f. Kirleten, kirli yapan

ALÂ :::

Gr:Arabçada harf-i cerdir. Buna isim diyen de olmuştur. Müteaddit mâna ile kelimenin başına getirilir; manevî istilâ ve tefevvuk bildirmek için ekseriyâ mecrurunu istilaya delâlet eder. Bazan mecrurunun mukabiline müstâli olur. (maa) gibi müsahabet için gelir. (lâm) gibi tâlil için olur. Mücaveze için olur. Harf-i cer olan (min) mânâsına ve zarfiyyet için ve harf-i cer olan (bâ) mânâsına isim olur. "yukarıda" manasına gelir. * Üstünde, üzere.

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: