Çağdaş Sözlük

gurre ~ غره

Hazine-i Lûgat - gurre ~ غره maddesi. Sayfa: 334 - Sira: 26

Qu'est-ce que gurre غره , le sens du mot غره. A propos غره turque. Dictionnaire de langue ottomane

غره fransızca ne demek, غره anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

غره ماذا تقصد الفرنسية غره وسائل الفرنسية غره معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

gurre ~ غره güncel sözlüklerde anlamı:

GURRE ::: Parlaklık. Her şeyin başlangıcı. Bu cihetle, kameri ayların ilk günlerine gurre-i şehr denilmiştir. Köleye, cariyeye ve malların en güzidelerine, gurret-ül emval denir. Güzel parlak yüze, vech-i agarr; açık ve nurani alına, cebhe-i garra denir ki, aynı asıldan müştaktırlar. * Fık: İskat edilen (düşürülen) bir ceninden dolayı verilmesi icab eden malî bir tazminattır. Hanefîlerce 500, Şafiîlerce 600 dirhem gümüştür.

Gırra ::: (a. s.) : gururlu, kibirli, kendini beğenmiş [kimse], (bkz. : mağrur).

gurre ::: (a. i. c. : gurer) : 1) aklık, parlaklık. 2) atın alnındaki beyazlık, akıtma, (bkz. : garrâ', sabâh-ül-hayr). 3) arabî ayın birinci gecesi ve günü.

gurre-i muharrem ::: muharrem ayının ilk günü ve gecesi.

gurre ::: ışıldama.

GURRE ::: Cenin hakkında gurre, köle olsun, câriye olsun onun kıymeti beş yüz dirhemdir. (Hadîs-i şerîf-Nasb-ur-Râye)

Bir kimse hâmile kadının karnına vurarak veya kadın ilâç ile çocuğu düşürürse, gurre vâcib olur. Gurre, erkeğin diyetinin (kâtilin vereceği para cezâsının) yirmide biridir ki beş yüz dirhem eder. Çocuk diri düşüp sonra ölürse tam diyet gerekir. (İbn-i Âbidîn)

Zevcinden (kocasından) izinsiz çocuk aldıran veya ilâçla veya başka sûretle ölü olarak düşüren kadının âkılesi (yardımcıları veya yardımcı olan akrabâları) diyetin yirmide biri olan beş yüz dirhem gümüşü kadının zevcine (kocasına) gurre olarak verir. Zevcin izni ile düşürürse bir şey lâzım gelmez. Gurre bir senede ödenir. (Molla Hüsrev, M. Mevkûfâtî)

GURRE ::: Cenin hakkında gurre, köle olsun, câriye olsun onun kıymeti beş yüz dirhemdir. (Hadîs-i şerîf-Nasb-ur-Râye)

Bir kimse hâmile kadının karnına vurarak veya kadın ilâç ile çocuğu düşürürse, gurre vâcib olur. Gurre, erkeğin diyetinin (kâtilin vereceği para cezâsının) yirmide biridir ki beş yüz dirhem eder. Çocuk diri düşüp sonra ölürse tam diyet gerekir. (İbn-i Âbidîn)

Zevcinden (kocasından) izinsiz çocuk aldıran veya ilâçla veya başka sûretle ölü olarak düşüren kadının âkılesi (yardımcıları veya yardımcı olan akrabâları) diyetin yirmide biri olan beş yüz dirhem gümüşü kadının zevcine (kocasına) gurre olarak verir. Zevcin izni ile düşürürse bir şey lâzım gelmez. Gurre bir senede ödenir. (Molla Hüsrev, M. Mevkûfâtî)

gurre ::: parlaklık , arap aylarının ilk günü , akıtma

gurre ::: ‬arap aylarının ilk günü

gurre ::: akıtma

Gırra ::: (a. s.) gururlu, kibirli, kendini beğenmiş [kimse], (bkz. : mağrur).

GURRE :::

Parlaklık. Her şeyin başlangıcı. Bu cihetle, kameri ayların ilk günlerine gurre-i şehr denilmiştir. Köleye, cariyeye ve malların en güzidelerine, gurret-ül emval denir. Güzel parlak yüze, vech-i agarr; açık ve nurani alına, cebhe-i garra denir ki, aynı asıldan müştaktırlar. * Fık: İskat edilen (düşürülen) bir ceninden dolayı verilmesi icab eden malî bir tazminattır. Hanefîlerce 500, Şafiîlerce 600 dirhem gümüştür.